E-Ticaret,
Belki de bir çoğumuzun burda bulunma amacı. Şöyle bir bakınca duruma göre çok kolay, aşırı zor gelebiliyor insana başlarken hevesle başlıyoruz. sonrasında afallama yaşıyoruz. İnternette şöyle bir işimiz olsun biz yatalım diyoruz. Belki olmayacak hayallerle belki de sıkı sıkıya bağlanmış kaliteli düğümlerle ilerliyoruz. Bu 5 parçadan oluşan blog serimde sizlere bildiğim hususları vermeye çalışacağım.
E-Ticareti ürünü koydum satılsın, şeklinde düşünen arkadaşlar başlar başlamaz büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak. SEO & Reklamlar & Pazaryerleri & Websitesi, Muhasebe... derken neyin içine girdiğini anlamadan bırakacak veyahut batacak. Bu el rehberimde bu durumlara düşmemeniz için her şeyi sırasıyla tane tane anlatmaya çalışıyorum dostlar. Alın çayınızı kahvenizi okuyun not alın. Bunları 20.000 liralık eğitimlerde paçavra bilgiler olarak satıyorlar. Hoş eğer bu paçavra bilgileri de bilmezseniz batma ihtimaliniz çok fazla Sait abide demişti geleneksel ticaretten gelen yapar bir türlü. Gerçekten öyle. Hiç bilmeyen pazarlama, kar-zarar bilmediği için daha erken batıyor. Lafı fazla uzatmayalım önsözün kısası makbul. Güzel güzel ticaret nasıl yapılır öğretelim.
1- Dijital Pazarlama
Dostlar pazarlama bilmeden ticaret olmaz. XML ürün çektim, ürünleri koydum gelsin paralar, sonra bir bakarsınız trendyoldan zararla kapatmışsınız o ayı. ne olduğunu anlamadan veya hiç satış gelmemiş, neden gelmemiş ? Bundan dolayı. Arkadaşlar temel finansal okur-yazarlık bilmek lazım. Metrikleri bilmek lazım. Dijital pazarlama uzmanı olmak lazım değil. Sadece genel olarak bilmek lazım dijital dünyada dijital ticaret yapmak istiyorsanız buranın da dilini derdini anlatacak kadar bilmeniz lazım o kadar önemli bir husus.
Dijital pazarlama dostlar büyük bir alanı kapsar. Başlı başına bir konudur elektronik cihaz veya net varsa o dijital pazarlamadır. biz sadece bunun e-ticaret ile ilgili kısmını alacağız geri kalanı sallayacağız pazara. Dijital pazarlama hususlarına şöyle bir göz atalım.
Re-marketing(yeniden pazarlama): sitenize reklam verdiniz. Tıkladılar ama almadılar. Almayan kişilere özel olarak kategorize edilmiş bir pazarlama metriğidir. Tekrardan almayan kişilerin önüne reklamınızı çıkartırsınız. Bu sayede güven, marka, güç gibi kriterler kendiliğinden tekrar oluşur ve potansiyel müşteriler alışverişe zorlanır. Kimi yerlerde ise re-marketing daha önce satın alım yapmış kişilere tekrar pazarlama denir. daha önce satın alım yapmamışsa re-targeting. neyse ne arkadaşım siz bilin uygulayın da ne derseniz deyin.
Search Engine Marketing(SEM-SEO): Dostlar benimde uzmanlık alanım olan konuya geldik. Türkçe açılım olarak arama motoru pazarlaması - optimizasyonu olarak çevrilir. İç, dış SEO çalışmaları yaparak, arama motorlarında üst sıraya gelmeye çalışmak ve bu üst sıralara gelip ekmek yemeye denir. daha sonrasında dönüşüm oranı öğreneceğiz orda SEO önemini size vurgulayacağım kafanız karışmasın şimdi.
Content Marketing(içerik pazarlama): Dostlar benim şu an yaptığım şeydir :) kendi ürününüzü satmak için faydalı bilgi veren bir video olabilir, blog yazısı olabilir oluşturmaktır. Bunlara yönlendirmeler ekleyince bir bakarsınız bilgi alan kişi alışveriş yapmıştır. Ayrıca dijital pazarlama da esgeçilmeyecek kadar da önemlidir. Amacım o değil tabi ki bu arada aklınızda kalsın diye böyle bir örnek verdim.
Social Media Marketing(sosyal medya pazarlama): Rakip analinizini yaptın sosyal medyadan. Girdin viral olan içeriklere baktın. En son trend içerikten bir tanesini kendi ürününe uyguladın senin imza tarzınla. ve işte sosyal medya pazarlama. Bu arada verdiğim yöntem hatrı sayılır şekilde sipariş aldıracak kadar güçlüdür arkadaşlar ;) Fakat sadece trend içerikler değil, ürününüzle alakalı çektiğiniz, veyahut bilgilendirme için kendi alanınızla çalıştığınız her şey buna girer.
E-mail marketing(e-posta pazarlama): Dostlar sitenize geldi bir potansiyel müşteri. İlgili e-maili sizde alışveriş yapmadı baktınız bayağı da aslında sepeti falan doldurmuş öyle. Çaktınız mailden %10 indirim size özel sadece 24 saatliğine diye, yaptı alışverişi, işte bu email pazarlamadır.
İnfluencer Marketing: Varsayalım ki petshop firmanız var. Bununla ilgili kedi-köpek-hayvan videoları çeken hali hazırda 100B takipçiye ulaşmış birine gittiniz ve mama reklamını verdiniz, aktı siparişler yaşadınız o gece. Güzel bir pazarlama yöntemidir. Fakat genelde tuzlu oluyor. İlgili niş ve kategorileri düzgün ayrımını yapın lütfen sizinle aynı kategoride olmayan bir influencera reklam vermenin hiç bir anlamı yok.
Brand Marketing(Marka Pazarlama): Satın alıma çağrı yapma ve marka bilinci oluşturma reklamları tamamen birbirinden farklı kavramlardır. Marka bilinci oluşturmak uzun sürse de sadık bir müşteri kitlesi oluşturmakta çok önemlidir. Uzun vadede bilinmek her kurumsal firmanın ihtiyacıdır. Hiç pazarlama yapmasanız bile sadık müşterileriniz sürekli sizden alışveriş yapabilirler.
Peki marketing çeşitleri saymakla bitmez biz özellikle önemli gördüklerimizin altını çizmiş olduk. Şimdi dijital okur-yazarlığımızı biraz arttıralım metriklerimiz gelsin onları görelim. bakalım neymiş, ne işe yarıyormuş bu arkadaşlar:
Conversion, türkçe adıyla dönüşüm, bir web sitesi, uygulama, mobil uygulamanın içinde belirlenen hedefin gerçekleşme sayısını verir. Conversion Rate yani Dönüşüm Oranı ise reklam verdiğinizde % kaç'lık bir dönüşüm olmuş ? bunu hesaplamaya yarar. Çok kritik bir metrik. Örneğin bir reklam verdiniz 500 kere site açıldı, 10 kere sipariş çekildi dönüşüm oranınız %5'tir.
CPC, tıklama başına bir reklama verdiğiniz paradır dostlar. Çok tercih ettiğim bir yöntem değildir. Çünkü alakasız kişiler de tıklasa paranız kesiliyor yine de. Aşırı tutarlar bazen çıkabiliyor. Reklam verdiğiniz kitle doğru oldukça CPC'de düşecektir. CPC'nin ortalamasına bakarak, Reklamın ne kadar tutarlı olduğu hissedilebilir.
Session, yani oturum. Potansiyel müşterinizin sitenizde ne kadar süre aktif kaldığını gösteren metrik. Sınırsız değil, 30dk hareketsizlik olursa Session biter.
CPS, Aktiflik başına ödediğiniz ücret olarakta düşünebilirsiniz.
ROAS, Return in Ad Spend, yani verdiğiniz reklamdan kazanılan kar oranıdır. Hesabını da vereyim sizlere bir reklamdan 1500 lira kazandınız, reklam ise 500 lira tuttu. (1500/500)x100= %300 yani her 1 liralık reklam maliyetine 3 lira kazanç sağlıyorsunuz. %100'ün altı sağlıklı değildir.
CTR, bir potansiyel müşterinin reklamı gördüğünde tıklama oranını inceler. Yüksek CTR, PPC (Pay for Click) için elzemdir dostlar çünkü Google ADS ve diğer reklam araçları kaliteli reklamları ödüllendiriyor ve indirim uyguluyor. Eee reklamda tıklanma oranın yüksekse demek ki reklamın uygun kategorize edilmiş ve kaliteli. Aynı reklamı rakibinden daha ucuza çıkmış oluyorsun.
İşte sevgili arkadaşlarım genel hatlarıyla E-Ticaret için Dijital Pazarlama ve Performans Metrikleri. Bunları bilmek atacağımız adımlarda, çıkacağımız reklamlarda kalıcı olmamız batmamamız, sağlam ayak basmamız için önemli. Diğer blog yazıma kadar kendinize dikkat edin. Bolca sevgi ve saygıyla.
mehmet sait değer 33 h
çok güzel olmuş kardeşim eline sağlık. sizin olduğunuzu bilmek bana çok umut veriyor:)